“Aç-Kapa Artema” reklamı gibi Taksim Meydanı.
Önceden kutlamalara izin veriliyordu.
Sonra yasaklandı.
Sonra tekrar izin verildi.
Sonra yine yasaklandı.
Ve her yıl olduğu gibi bu bahar aylarında yine sendroma girdi ülke gereksiz yere.
Anayasa madde 34 ne diyor?...
Alıntılamayacağız buraya tekrar; merak eden okusun…
N’oldu Anayasa madde 34?..
Anayasalar temel hak ve özgürlüklerin teminatıdır.
E anayasanın bugünkü halini uygulamıyorsan neyin anayasa değişikliği?
Çünkü anayasa değişikliği ihtiyaçtan, daha iyiye gitmekten, daha çok özgürlükten filizlenir.
Sen elindeki özgürlükleri kısıyorsun, gereksiz yere her yıl bir gerilim bir gerilim…
Vali ve İçişleri Bakanı Taksim’e kapıları kapattı.
CHP lideri Özel, “ben kefilim açın” dedi.
İçişleri Bakanı, gerekçeyi güzel(!) mazeretlendirdi ve dedi ki: “Bu yasaklama değil, kısıtlama”
!
Şaka haller sezon bilmem kaç!
Kısıtlayamazsın ki!
Ne var Taksim’de kutlamaya izin verilse…
Ne alerji bu böyle?
Başka yerde kutlamaya izin var, Taksim’e yok derseniz bu keyfiliktir.
Taksim, sonuç itibariyle emekçi için semboldür.
Herkes efendi gibi gelir kutlar; efendi gibi kutlamayana ise zaten nerede olursa olsun kolluk güçleri müdahale eder…
Taksim Meydanı yasak da Beyazıt Meydanı serbest mi?..
Karşılıklı iyiniyet ve gerilim yaratılmadığı sürece gayet güzel bitebilecek günün akşamında bakın ekranlarda yine ne izleyeceğiz:
Polis müdahalesi, kalabalıkların ısrarı, biber gazı, tazyikli su, itiş kakış, arbede, gözaltı….
Aynı nakaratı söylemekten hiç vazgeçmiyoruz ne hazin.
Ki 1 Mayıs bir de resmi tatil di mi?
Ne zaman önce resmi tatil ilan edildi; havaya uçtu herkes…
E bırakalım kutlansın o zaman.
Daha 1 Mayıs’a bir ay kala başlıyor Taksim inadı.
Kutlayamaz mı sendikalar, emekçiler güzelce…
Bir fırsat sağlansa çok mu abes kaçar?
Anayasa Mahkemesi ne dedi Taksim ile ilgili:
“Taksim’de kutlamaya izin verilmemesi hak ihlalidir” dedi.
Daha ne desin?..
Önünüzde devletin temel yapısını oluşturan Anayasa var.
Anayasa’nın 34.maddesi var.
Okumuyorsunuz.
Anayasa Mahkemesi kararı var.
Uygulamıyorsunuz.
Sonra bir de anayasa değişikliği için zemin kolluyorsunuz.
Anayasa değişiklikleri öz itibariyle daha çok özgürlük için yapılır.
Varolan Anayasal kurallarınızı uygulamaktan bile imtina ediyorsanız samimiyet görebilir misiniz?..
Anayasalar, temel hak ve özgürlüklerin teminatıdır.
Devletin temelidir.
Anayasa Mahkemesi kararları da devletin tüm kurumlarını bağlar.
Bakan ne diyor; yasaklama yok, kısıtlama var…
Yani benim istediğim gibi benim kurallarıma göre kutlayacaksan kutla.
Aksi hal kargaşa, gerilim…
Ne gereksiz… Ne kadar da gereksiz…
1 Mayıs’ı sendrom halinden çıkaramamak…
Yakıştıran var mı bilmiyoruz ama biz gerçekten yakıştıramıyoruz.